BESMELESİZ BESMELE ÇEKMEK

Ölümüm kanıksandı. Beni her gün gömmekten yoruldunuz. Bir insan ölüsü gibi görünmüyorum size; bir, iki, üç, beş, on gibi görünüyorum. Beni...

Ölümüm kanıksandı. Beni her gün gömmekten yoruldunuz. Bir insan ölüsü gibi görünmüyorum size; bir, iki, üç, beş, on gibi görünüyorum. Beni değil, rakamlarınızı gömüyorsunuz artık. Ve terliyorsunuz rakamlarınızı gömerken. Ben alnınızdaki ter miyim, kalbinizdeki ter mi, yoksa yoksa rakamlarınızdaki mi. Elinizin kiri mi mezarımdaki toprak. Alnınızdaki ter, kalbinizdeki yorgunluk muyum. Ya ruhunuzda... Neyim ben.

 

Beni nereye defnediyorsunuz. Allah'ın rahmetine mi, Gazze'nin toprağına mı. Allah beni nereye defnediyor, var mı bileniniz. Ölümlerimin sayısıyla rakamlarınız arasındaki denkliğe soykırım mı diyorsunuz. Kaç defa ölürsem soykırım, ne kadar eksik ölürsem insankırım diyorsunuz. Ölümüm eksildikçe insan, çoğaldıkça soykırım mı oluyorum. Kırılmıyorum ben. Allah'a doğru büyüyorum. Kırıma uğrayan rakamlarınız. Şimdi söyleyin bakalım, kırılan siz misiniz yoksa ben miyim.

 

Besmelelerinize de bir besmele çekin. Taşlanmış şeytanın şerrini de unutmayın. Ben çektiğiniz besmelenin içindeki unutulmuş besmeleyim. Besmelenizdeki Rahman ve Rahim'in adının Allah olduğunu unutmayıp da şeytanı taşlamış olsaydınız, şimdi ben şeytanın attığı taşlarla vurulmuş olmayacaktım.

 

Ben Allah'a vuruldum, ya siz.

 

Erdal Çakır

22.12.2023

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 comments

Flickr Images