ALLAH’IN EMEKLİYE AYIRDIĞI KADERLER
Mart 06, 2025Seni hiç unutamadım. Nice güneşler doğdu battı, nice geceler siyahını döktü geçti üzerime. Nice yıllar… Dile kolay, tam kırk bir yıl. Evlilikler yaptım, çocuklarım oldu. Bu kırk bir yılda kırk bir evlilik yapmış olsaydım da seni yine unutamayacaktım biliyorum. Seni unutamadıkça, Allah'a yaklaştım. Haşa ben kimim ki, Ona yaklaşayım. O merhamet edip elimi daha sıkı tuttu da beni kendisine yaklaştırdı.
Bugün seni yine rüyamda gördüm. Bana yüzünü göstermemeye çalışıyordun yine, önceki rüyalarımda olduğu gibi, ama nedense hep benimle aynı araçta seyahat ediyorsun. Peki, sen beni görüyor musun. Ve ben bugüne kadar seninle ilgili hiçbir şey yazmadım. Biliyordum ki Levh-i Mahfuz'a yazıldı ve yazılıyor. Rahattım. Sence her şey Levh-i Mahfuz'a yazılıyor mu. Yoksa zaten yazılıydı mı diyorsun. Merak ediyorum sen beni mi bırakıp gittin, kaderimizi mi. Bir başkasıyla (ki o başkası elbette ben değildim!!!) sözlendiğini öğrendiğim gün, bir kader daha emekliye ayrıldı hayatımdan demiştim kendi kendime. Doğru mu demişim. Bakma sen, ben ne dediğimi bilemedim ki çoğu zaman. Biliyor musun senden sonra daha ne kaderler ayrılıp gitti benden. Ancak ben onların hepsini sana ekledim.
Seni sevdim, seni çok sevdim belki de aşık olmuştum. Sonra baktım ki, ben hiçbir şey olamamışım. Ne dersin, aşıklık hiçbir şey olamamak mıdır aslında. Aslını faslını bilmem lakin, ben geldim geldim ve Levh-i Mahfuz'un sahibine aşık oldum hem de sırılsıklam. Ne olacak şimdi. Vallahi bilmiyorum. O biliyor ya, ben niye bileceğim ki.
Erdal Çakır
22.10.2022
0 comments