BİRLİKTEN BİR’E YÜKSELDİM, ÇOKLUKTAN TEK’E
Kasım 23, 2024Uyuyordum, uyandırıldım. Uyuyordum; rüyalarıma bölünmüştüm. Kendime bölünmüştüm, şeylere, mertebelerime, insanlara, dünyaya, büyüklüğüme, küçüklüğüme…
Kendimden bölünmüştüm; sağıma, soluma, altıma, üstüme, yanlarıma, yönlerime, cümlelerime…
Uyandırıldım. Alem değişmişti. İnsan, hayvan, bitki, taş-toprak; Adem, Nuh, İbrahim… Hepsi bende görünüyordu ama ben hiçbirinde ve hiçbir yerde görünmüyordum. Gayb halindeydim. Bilinmiyordum. Allah beni bildi. "Allah yerin ve göklerin gaybını bilir". Kendi 'gayb'ımdan da gaybî idim. Uzatılan bir gölgeye tırmandım ve düştüm. Kanamıştım. Gaybıma kan bulaşmıştı. Aktım, kanımı topladım ve yürüdüm. Damarlarıma hücum ettim. Uzun bir akışla kendime aktım durdum.
Bütün bilinirliklerin zirvesine bilinmezin sancağını diktim ve yürüdüm. Tüm bilinenlerin ve bilinmeyenlerin bir şaşkınlık denizinde yüzdüğünü gördüm. Bilenin, bilinenin, bilinmeyenin cehliyle sıfatlanmıştım. Bilmek ne güzel, bilmemek ne tatlı diyecek bir mertebenin de cahiliydim. Güzel ne, çirkin ne, alim kim, alem ne ve neresi… Ben kimim sorusuna ise milyonlarca yıl uzaklıktaydım.
Ol denildi; irkildim. Hitap banaydı. Nasıl olacaktım. Oysa çoktan oldurulmuştum. Ol emrine baktım. Olana baktım. Oldurulana baktım. Gayba baktım. Gaybî olana baktım. Olma denilseydi ne olacaktım. Olmayacak olana neden olma denilsindi. 'Ol'u da bilmiyordum 'olma'yı da.
Birden 'bilinmez'in en bilinen olduğunu fark ettim. Sancak diktiğim zirveye koştum olanca hızımla. Sancak yerinde yoktu.
İbrahim diye ünledim.
Rabbine dön ve Ona sor dedi İbrahim.
Soruyu O sordu, bana soru kalmadı ki dedim, ne sorayım.
Teslim ol dedi İbrahim. Bütün sorular ve cevaplar teslimiyette gizli.
Peki dedim. Yapıştım ibrahim'in eteğine. Bana söyle dedim, ne oldum, ne olmadım. İbrahim başımı okşadı önce ve sonra tuttu fırlattı beni. Al bu senin adamın diye gür bir sesle seslendi fırlattığı yöne doğru. Ulu bir gölgenin dibine düşmüştüm. Korka korka başımı kaldırdığımda bir gül cemal gördüm. Korkma dedi ben Mustafa'yım. Elimden tuttu kaldırdı. Soruların ve cevapların padişahı sen misin dedim çekinerek.
Tebessüm etti.
Efendim dedim. Efendim dedim. Doyamadım bir daha Efendim dedim.
……………………………………………………………………………………
Rabbim, bana merhamet et. Gel ve kollarında uyut beni bu gece.
Erdal Çakır
27.08.2023
0 comments